Salı, Haziran 27, 2006

"Hizmet Yarışı"


AKP'ye karşı birlik görüşmeleri hız kazanıyor.

Rahşan Ecevit, Demirel'le görüşmüş. Şimdi Baykal'la görüşecekmiş. SHP ve DSP Başkanları "solda birliğe" pozitif yaklaşıyorlarmış. Mesut Yılmaz geri dönüyormuş; vs. vs…Belli ki bu hamur daha çok su kaldıracak. Seçime kadar düzen siyasetinin sağında da solunda da sular durulmayacak.Sağ bir yana, diğer tarafa "sol" demenin mümkün olmadığını bilmeliyiz. Sol tarihsel olarak belirlenmiş değerler ve ilkelerle tanımlanır. Sermayenin yanında emeğin karşısında sol olunmaz. Özelleştirmelerin, talanın yanında sol olmaz. ABD üslerinin yanında, NATO komutanlarının dizinin dibinde sol olmaz. Daha ilginci, bu bozuk ve sahte solcuların "zaten sol ile sağ arasında bir fark gözetilmemesini, bunların geçmişte kaldığını" savunmasıdır. Bu yaklaşım söz konusu girişimlerin emek ve ülke çıkarlarından yana olmak gibi bir derdinin olmadığının da itirafıdır.Peki nedir dertleri?Söylenenlere bakarsanız, "hizmet"… Tabi onların dilinde "millete, halka, memlekete hizmet."Bu da yalan. Sorun şurada: AKP iktidarı halkın ve kamunun soyulmasında artık bir sınıra dayanmıştır. Önceki hükümet döneminde 2001 kriziyle, bir şok operasyonuyla taçlandırılan soygun AKP eliyle "istikrar" içinde yürütülmüş ve duvara dayanılmıştır. Talanı yeni biçimler altında devam ettirmek için yeni adaylara ihtiyaç duyulmaktadır.Sorun, ikinci olarak emperyalizmin isteklerindedir. Ortadoğu'da ABD daha doğrudan, daha sıkı taşeron istiyor. Bir yarış da bu alandadır. Üçüncü olarak, ortada bir dinci-laik çekişmesi vardır. Yağmacılara ve işgalcilere hizmette yarışa girenler bu saflaşmayla puan toplamaya çalışıyorlar. En komik olan da zaten burasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası dönüp dolaşıp Rahşan Ecevit ile Süleyman Demirel'e kaldıysa, bu düzenin sonu gerçekten yakın demektir.

1 yorum:

gaykedi dedi ki...

zaman gazetesi ve gayler
tarihe not düsüyorum...

kac sene önceydi tam hatirlamiyorum ama 10-15 sene önce olmali,dünyada aids hastaliginin daha cok escinsel hastaligi olarak bakildigi,türkiyede erbakan ve radikal islamin bütün heybetini korudugu sivas katliamı günleriydi,zaman gazetesinin basyazari yada genel yayin yönetmeni ismi hatirimda degil,peygamber zamaninda escinsellerin yakilarak öldürülmesini mübarek bir olay olarak anlatmis ve konuyu o saadetli günleri tüm insanlik olarak bugun yasayabilseydik keske... aids hastaligi olmazdi diyerek baglamisti.....

ertesi gün tüm basinda bu olaya,zihniyete bak diyerek dikkat ceken tek kisi sadece cumhuriyet gazetesinden ilhan selcuk olmustu....

zaman gazetesi bugün sag-muhafazar kesimde okunacak en entellektuel en dolu en ılımlı gazete,ne zaman gazetesi eski zaman gazetesi ne dinci-muhafazar görüsteki insanlarimiz eski insanlar,türkiye biraz daha gelisti ve demokrasiyi insan haklarini özümsedi,iclerinde bir kesimde iyice marjinallesti büyük birlik partisi-nizami alemciler(hem kafatasci irkci-hem asiri dinci) ve akit gazetesi mesela,ama genede bir gayin sag görüste ve dindar olmasini anlamlandirmakta zorlaniyorum,bir sol liberalist ve radikal okuru olarak....http://gaykedi.blogspot.com/